Bu blog yazım, pek çok kişiye sıkıcı bir kimya dersi konusu gibi gelebilir. Ancak günümüzde kozmetik ürün içeriklerini araştırıp, temel bilgileri öğrenmeye ve kendi cildine dost ürünleri ambalaj üstündeki içerik listesini okuyarak seçmeye hevesli kadın sayısı artmaktadır. Ve bu içerik, o ‘’çalışkan’’ kadınlara ithafen yazılmıştır. Umarım işinizi kolaylaştırmaya yardımcı olabilirim.

Temizleyicilerin işlevi, deri yüzeyinde biriken yaşlı cilt hücreleri, yağ salgısı ve çevresel kirlerin oluşturduğu ince yağlı tabakayı deri yüzeyinden uzaklaştırmaktır. Deri üzerinde biriken kirler yağ içerisinde birleşik olduğu için sadece su ile uzaklaştırılamazlar. Bu nedenle temizleyici ürünlere ihtiyaç duyarız.

İnsanların hastalıklardan korunma ve hijyen amacıyla yaptıkları bu eylem, son yıllarda günlük yaşamın stresinden uzaklaşma ve bir rahatlama yöntemi olarak kullanılmaktadır.

Temizleyici ürünler deri yüzeyindeki istenmeyen maddeleri uzaklaştırırken, cildimiz üzerinde zararlı etkilere de neden olabilirler. Sağlıklı bir derinin korunabilmesi için, temizleyici içeriğinin iyi tanınması gerekmektedir.

Temizleyicilerle ilgili temel bilgileri vermeden önce derinin yapısı hakkında biraz bilgi vermekte fayda görüyorum. Epidermisin en dış tabakası olan stratum korneum, çok ince olmasına rağmen çevresel etkenlerden koruma ve bariyer fonksiyonunun en önemli adımlarını gerçekleştirir.

Normal deride dermis ve epidermisin su oranı yüzde 80, stratum korneumun su oranı yüzde 10’dur. Derin tabakalardan, yüzeyel tabakaya doğru suyun sürekli bir hareketi vardır. Yukarı çıkan su, deri yüzeyinden buharlaşır. Suyun buharlaşmasını dengeleyen lipid tabakadır. Tarih boyunca kullanılan sabun benzeri temizleyiciler, bu lipid tabakaya zarar vererek derinin bariyer işlevini bozarlar, cildi kurutarak erken yaşlanma belirtilerine neden olurlar.

 

Temizleyicilerin bileşenleri:

• Su
• Sürfaktan : Temizleme görevi görür
• Nemlendirici: Bariyer koruma ve nemlendirme görevi görür
• Köpük arttırıcı: Tüketici beklentisini karşılamak için kullanılır
• Dolgu maddeleri: Kıvam arttırıcıdırlar
• Bağlayıcı: Formül içeriği sabitler
• Koruyucu: Mikroorganizma üremesini engeller
• Boya ve pigmentler: Ürünün albenisini arttırmak için kullanılır.

 

Temizleyici seçerken özellikle dikkat edilmesi gereken iki konu var;

01. Temizleyicinin pH değeri 5,5 olmalıdır, çünkü derimizin pH değeri de  hafif asidiktir. Sabun gibi bazik ürünler, cilt bariyerini bozarak akne, erken yaşlanma gibi istenmeyen sonuçlara neden olurlar.

02. İçeriğinde nazik sülfaktanlar bulundurmaları gerekmektedir.

 

Sürfaktanlar: Çoğu temizleyici ürünün, temel ve aktif bileşenidir. Sürfaktanlar, yağ gibi suyla uyumsuz olan maddelerin suda çözünmesini sağlarlar. Günlük olarak kullanılan temizleyicilerde bulunan sürfaktanlar deride bulunan doğal nemlendirici faktörlerin ve lipidlerin azalmasına neden olabilmektedir. Bu durum bariyer fonksiyonunda bozulma ve beraberinde transepideryal su kaybıyla kuruluğa ve yaşlanmaya neden olur.

• SLS (sodium lauryl sulfate) : En sert temizlik yapan sülfattır. Cilde zarar vermesi kaçınılmazdır.
• SODİUM ……ATE ( sodium laurate, sodium cocate, sodium talowate…) Bunlar da sert temizlik yaparlar.
• SLES (sodium laureth sulfate): Yağlı ciltlilere daha uygundur. Sls ye göre daha naziktir, ama yine de cildimiz için daha zararsız içerikte ürünler bulmak mümkündür.
• Nazik sürfaktanlar: CAPD (cocoamidopropyl betaine), sodium cocyl isethionate, alkyl sulfosuccinates, alkyl sarcosinates, sonu succinate ile bitenler

 

Kısaca özetlemek gerekirse;

Ambalaj üstündeki dost kelimeler:

pH 5,5

CAPD (cocoamidopropyl betaine)

Sodium cocyl isethionate

Alkyl sulfosuccinates

Alkyl sarcosinates

Sonu ‘’succinate’’ ile bitenler kelimeler

 

Ambalaj üstünde görmek istemediğimiz kelimeler;

SLS (sodium lauryl sulfate)

SODİUM ……ATE ( sodium laurate, sodium cocate, sodium talowate…)

SLES (sodium laureth sulfate)

 

 

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Bengül Yeşiltaş