Güzellik Sektörünün Geleceği

Pandemi, bakım rutinlerini ve güzellik davranışlarını değiştirdi. Peki, virüs çağında ortaya çıkacak yeni ürünler ve tüketici öncelikleri neler olacak? Financial Times’ta yayınlanan bir makale, konuya ışık tutmaya yardımcı oluyor. Bu makaleyi özet olarak yayınlamak istedim.

Son yıllarda güzellik endüstrisi altın çağını yaşadı, sektörün dev şirketleri en iyi satışlarını yaptı. Ama sonra dünya çapında Corona virüs salgını başladı, herşey tersine döndü ve önceliklerimiz değişti. Makyaj malzemesi satışları önemli ölçüde düştü, tedarik zincirleri karıştı, güzellik salonları sessiz kaldı, perakende satış alanları kapandı, tüm dünyada online alışverişe rağbet arttı. Bu kilitlenme sırasında hayatın pek çok alanında olduğu gibi, hepimiz neyin gerekli olduğunu, paramızı nereye harcadığımızı yeniden düşünmek durumunda kaldık. Güzellik markaları, zamanımızın çoğunun evde geçirildiği, ihtişamın tamamen unutulmadığı , ancak kesinlikle öncekinden daha az geçerliliğe sahip olduğu bir dünyaya uyum sağlamakta zorlandı.

Peki, şimdi güzelliğin geleceği hakkındaki öngörüler nelerdir?

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, kadınlar hala “almak” yöneliminde. Ancak yeni markalardan çok, güvenilir klasiklere, köklü markaların eski favori ürünlerini yeniden gözden geçirmeye ve bakım dolabımızın temel unsurlarının yeni bir tanımını içerecek şekilde iyileştirmeye bakıyorlar. Bundan sonra ‘’daha az ama daha iyi ürün satın al’’ rüzgarı esecek.

Tarihsel olarak bakıldığında, her fırtınayı atlatacak tek ürün rujdu. Ancak maske takmanın yaygın hale gelmesiyle ve yeni ürünlerin hijyeni konusundaki endişeyle, renkli kozmetiğe ilgi azaldı. İlgi, makyaj malzemelerinden cilt bakım ürünlerine taşındı. Artık temiz güzellik, güvenli güzellik anlamına geliyor. Bunun sonucunda da bilim öncülüğündeki güzellik markalarına talep arttı, artmaya da devam edecek gibi görünüyor.

Salgının güzellik sektörüne getirdiği bir başka yenilik de, her sektörde olduğu gibi, online alışverişe olan ilginin artması oldu. Dünyanın en büyük kozmetik üreticileri, salgının online güzelliğe geçişi hızlandırdığını, e-ticarette üç yılda alınacak yolun, sekiz haftada alındığını ve bu sürecin pandemiden sonra da devam edeceğini öngörüyorlar.

Evden çalışmak, birçok kişiyi makyajsız halleriyle daha çok yüzleşmeye itti, dolayısıyla doğal halimizi beğenme isteğimiz ön plana çıktı. İşe geri dönen insanlar bile, doğal güzelliğin ana akım olacağı konusundaki tahminleri destekliyor. Zaten maske kullanımıyla, makyaj son derece geçimsiz… Dolayısıyla makyaj malzemelerinin yerini cilt bakımı ve sağlık ürünleri almaya başladı.

Corona virüs salgını, “doğal içerikli kozmetik ürünlerin” her zaman daha iyi olmadığı fikrini de geliştirdi. Salgın, iklim krizini gölgede bırakmak bir yana, yalnızca ekolojik güvencesizliğimizi daha gerçekçi göstermeye hizmet etti. Bu hareket tamamen yeni bir kategori doğurdu: Antibakteriyel güzellik. Temiz güzellik, güvenli güzellik anlamına gelecek şekilde değişti. Sonuç olarak, bilime dayalı güzellik markaları ve ürünlerine talep daha da artacak gibi görünüyor.

Sonuç olarak tüketiciler nasıl göründüklerinden çok, nasıl hissettiklerine, giderek daha fazla önem veriyorlar.

 

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Bengül Yeşiltaş

Randevu Al